Kova Burcunda

Gelişimsel Hedefi;

Gece haberlerinde televizyona bir kadın çıkar: Dünyanın en yüksek tepesine Everest'e tek başına tırmanan ilk insandır. Haklı olarak cesaretinden dolayı hayrete düşeriz. Bu insanın zirveye vardığında kendisini zirveye kadar taşıyacak cesaretin yüzde doksan sekizini harcamış olduğunu hemen fark edemeyiz. Onun başarısının özü Everest'e tırmanmayı seçebilecek tarzda bir insan olmaktır. Anne ve babası onun yan komşunun oğluyla evlenmesini istemişlerdi. Akranları onu tutucu bir hayat tarzına zorlamışlardı ( iş aile çocuklar ). Diğer bir deyiş ile toplum onun ile Everest'i arasına bir sürü "dağ" koymuştu. Hepsinin bir bir aşılması gerekmişti.

Hepimiz dünyaya dağlara tırmanmak için gelmeyiz. Aslında çoğumuz oldukça geleneksel yaşamlar sürer derin dokunaklı sağlam ruhsal deneyimler ediniriz. Normallik hata mıdır? Ama bazılarımızın gönüllerindeki deneyimler Ann Landers'ın gibi bize uygun görülenler olmayabilir. Bu insanların doğum haritalarında yoğun olarak Kova burcunun etkileri net bir biçimde gözlemlenebilir.

Kovanın gelişimsel hedefi nedir? Tek kelimeyle bireyselliğe ulaşmaktır.


Önemli özellikleri;

Kova kurallara karşı gelmeyi öğrenmelidir. Buradaki amaç taş atarak camları kırmak değildir. Bu daha çok otoriteyi sürekli sorgulama fikridir. Bazen bu strateji davranışsaldır; " Baba ben şirkette çalışmayacağım ben astronom olmayı planlıyorum. " söyleminde olduğu gibidir. Bazen de toplumun çok gençken bizi alıp gerçek gereksinimlerimizle ve dünyadaki gerçek amacımızla hiçbir ilgisi olmayan bir sürü değerlerle ve varsayımlarla bizi programladığının farkına varmaktır. Tüm bu mitolojinin içinden kendi kimliğimizi oluşturmamız gereklidir.

" Özgür ruhlardan" bahsediyoruz - ama hakikat şu ki gerçekten özgür olan ruhların çoğu çağlar önce süvari kılıçlarına benzer dişleri olan kaplanlar tarafından yenmiştir. Tür olarak hayatta kalmamızın nedeni daima sürü halinde toplanma yeteneğimize bağlı olmuştur. Evrimsel gelişimin bu noktasına kadar türümüz sürüler ve kabileler halinde yaşamıştır. İçgüdüsel olarak grubumuzun bir üyesi olmaya çalışırız ve genellikle bu üyeliği kazanmak için her türlü ezginin eşliğinde dans etmeye hazırızdır. Kabile her zaman büyük Amerikan orta sınıfı değildir. Çoğu zaman insanlar bazı alt kültürlere üye olmayı tercih ederler. Ama aldanmayın - bu yine de kabile içgüdüsüdür.

Kova'nın stratejisi kabile içgüdüsünü aşmaktır. " Ben neysem oyum. Eğer benden hoşlanıyorsan harika. Eğer deli olduğumu düşünüyorsan....ilginç." Kova'nın tarzı budur.

Kova'nın gelişimsel stratejisini destekleyecek kaynakları vardır. Kova pederşahi hiyerarşilere karşı içgüdüsel bir güvensizlik ile doğar. " Farklı düşünmeye " eğilimlidir.

Ana akım dışındaki düşünce alanları onu mıknatıs gibi çeker. Onda bir " yabancının" bakış açısı vardır. Yeni bir dünyaya giden sürgünlerde görülen tarzda şaşırmaya hazır - ama karşısındakinden anlayış beklemeyen insanların net soğuk vizyonuna sahiptir.



Dikkat!

Sembolik isyan - Kova'ın gölgesi budur. Everest tepesine çıkması gereken kadın toplum baskısına yenik düşer geleneksel bir evlilik yapar ve geleneksel bir iş kurar ise ne olur? Kova'nın tüm isyankar bağımsız içgüdüleri ilgisiz hedeflere yönelir. İşe mor çoraplarla gitmek konusunda ısrar eder. Sert bir şekilde bir daha büyük babasıyla konuşmayı reddeder. Bireyliğini ve olağandışı Kovasal deneyimler yaşama hakkını savunacağı yerde bu enerjiyi anlamsız tuhaf davranışları savunarak harcar. Bireyliği gelişmeyince gittikçe daha çok bu eksantrikliklerin arkasına saklanır. Onun suni öz güvenine karşın insanlar onun bir şekilde " kendileriyle " olmadığını sezerler. İnsanlar gölgenin etkisini Kova'nın gerçek bireyliğiyle karıştırarak onu " mesafeli " ve belki de " soğuk " olarak tanımlarlar.



Aşk!

Sevgi bir birey olmayı zorlayabilir - veya destekleyip geliştirebilir. Kova için her şey " yazı - turada " tura gelmesine bağlıdır. Nasıl? İlk olarak Kova kadını kendini özgünlüğünü fark etme konusunda sağlam bir başlangıç yapmalıdır. Bu nedenle Kovalar için evlilik sağlıklı ve mutlu bir sonuç verebileceği halde erken evlilikler genellikle yavan ve kısa süreli olur.

Kova manevraları için bol olanak tanımaya gönüllü bir eş seçmelidir. Klastrofobi yaratabilecek bazda bir yakınlık Akrep ve Yengeç için uygun olabilir ama Kova için asla uygun olmayabilir. Yakın ilişkilerde stres dönemleri değil ama ayrılık dönemleri bazen Kova'larda olumlu etki yapar. Dünya sadece Kovalarla dolu olsaydı evlilik yine olurdu ama alışa gelmiş evliliklerden farklı olurdu. Bir kere pek çok mutlu evlilik yürüten çift bir arada yaşamayı seçmeyebilirdi! Ve bu düzenleme çok normal ve psikolojik gerçeklerle uyumlu kabul edilirdi.

Belki de Kova ve yakın ilişkiler konusunda en kritik sezgi şudur: Cinsellik çok karmaşık bir konudur ve toplum bu konunun nasıl ele alınacağıyla ilgili hazır " senaryolar " sunarak yardımımıza koşar. Çok eşlilik özendirilmez ve ilişkileri dikkatlice belirlenmiş kur ayinleriyle yönlendirilir. Tek eşlilik genellikle desteklenir- ve desteklenmediği yerde de " güvenli olduğu düşünülen " çıkışlar sağlanır. Kadınlar " yuva yapmaya " özendirilirler. Erkekler mantıksız bir para kazanma dürtüsü geliştirmeye itilirler. Tüm bunların cinselliği toplum açısından kabul edilebilir bir yöne kanalize etme etkisi vardır. Bu yönlendirmeyi eleştirebiliriz ama aynı zamanda insanlığın çok hassas olan bu konuda biriktirdiği bilgeliği temsil ettiğini gözlemleyebiliriz. Tabii ki bu hatalı bir bilgeliktir. Ama elimizdekinin en iyisi bu olmalı. Çoğumuz bu düzene uyarak sadece dengemizi koruyor olsak bile bir ölçüye kadar faydasını görürüz. Kova burcu için bu geçerli değildir. Kova herşeyi sorgulamak zorundadır. " Evlenelim - ama birlikte yaşamayalım ! "